24 Eki 2008

Dante ve İlahi Komedya



Yazılışından bu yana 700 yıl geçmesine rağmen hala tartışılan bir başyapıtın üzerine yazmanın kolay olmadığını biliyorum .

Her şeyden önce yapıtı inceleyerek sembol ve alegorileri deşifre etmek için öncelikle tarih,kültür ve dinler tarihi konularında kapsamlı fikir sahibi ve donanımlı olmak gerekli. 1300 ‘lü yılların siyasi olaylarını detaylı olarak incelemenin yanı sıra Dinler tarihi ,Yahudilik ,Hıristiyanlık ve İslam dini ve Ortaçağ dünyasındaki siyasi ve içtimai gelişimi de araştırmak ve paralellikler kurmak önemlidir. Giderek ezoterik bir yorum yapabilmek için de alt metinlerde yer alan derin ve çok katmanlı sembolizmayı kavramak için de dini sembolizma kadar ,“Tapınak Şövalyeleri “ ,”Gül Haç kardeşliği” ve diğer inisiatik öğretilerin ezoterik sembolizması gelişimi ve detaylarına vakıf olmak gereklidir.

İlahi,Komedya

Dante Aligheri , çok zengin bir ailenin çocuğu olarak 1265 yılında Floransa’da doğar. Cizvit papazları ve bazı ezoterik tarikatler tarafından inisiye edilerek çok uzun süren edebiyat dil ,felsefe dinler tarihi ve siyaset eğitimi alır. Yetişkinlik döneminde zengin ve bilgili bir kent soylu olarak Floransa kent meclisinde ailesinin baskısıyla siyasete atılır.Kısa sürede Siyasetin gereği beyazlar ve siyahlar olarak iki gruba ayrılan “Guelfo partisi”nin beyazlar grubunda yer alır .

Beyazların grubu Papa’nın siyasi gücüne karşı bir cephe oluşturur,Dante ‘de bu grubun içinde Katolik Kilisesi’nin ve Papa’nın karşısında yer alır . Zaman içerisinde Beyazların iktidarı kaybetmesi üzerine hakkında suçlamalar ve yolsuzluk iddaaları ortaya atılmakta gecikmez. Artık Dante’nin sürgün yılları başlayacaktır.

Floransa kent meclisi tarafından ölüme mahkum edilen Dante 1321 yılına kadar kadar sürgünde yaşar. İlahi komedyayı da sürgünde iken kaleme alır,. Eserin tamamlanması yirmi yıl sürer. Bir yıl sonra da 54 yaşındayken ölür. Dante ‘nin İlahî Komedyası , hayalî bir seyahatin öyküsüdür. 1300 yılının 7 Nisan gecesi başlayan bu hayali seyahat bir hafta sürer. Dante ‘ye Cehennem ve Arafta şair Vergilius Arafın tepesinde ise sevgilisi Beatrice rehberlik etmektedir.

“İlahi Komedya” üç ana bölümden oluşur:


  • Cehennem (Inferno),
    Araf (Purgatorio)
    Cennet (Paradiso);

Eşit uzunlukta olan bu üç kitabın her birinde otuz üç “kanto” yer alır, sadece Cehennemde otuz dört tane kanto vardır fakat ilk kanto, tüm komedyanın giriş bölümü görevini üstlendiği için oranlar değişmez. Böylece üç çarpı otuz üç, artı bir, eder yüz adet kanto. Kusursuzluk sayısı onun karesi olan yüz, ilahi bir anlam taşır.


İlahi Komedya”nın sayılarla başka bağlantıları da vardır, örneğin üç bölüm Hıristiyanlığın temelinde yer alan Tanrı-İsa-Kutsal Ruh üçlemesine bir gönderme olduğu yorumu yapıldığı kadar eski ezoterik misterlerin kutsal üç sayısı ve kabala mistiklerinin gizli anlamlarını ihtiva ettiği ve giderek masonluğun üç sayısı gibi yorumlar da yapılmıştır.


Üçün karesi dokuz ise her bölümde anlatılan mekanların yapısal şeklidir. Cehennemde yer alan üç ana grup bu dokuz bölümde canlandırılmışlardır. Huni şeklindeki Cehennemin girişi yeryüzünden başlar ve merkeze doğru iner. Dante’nin Cehennemdeki yolculuğu da yeryüzünden başlayarak onu dokuz çemberin içinden geçirerek, en hafif günahların işlendiği çemberden daha büyük günahlara doğru götürür; burada yer alan tüm ruhlar geri dönüşü olmayan cezalara mahkum edilmişlerdir fakat her birinin işlediği günahın derecesi farklıdır.

Cehennem

Dante’nin yolculuğunda ilk olarak Cehennemin üst katlarında olanlarla tanışırız, bunların arasında ilk çemberde yer alan doğru ile yanlış arasında seçim yapamayanlar gelir, ardından da Sokrates, Vergilius gibi bilge paganların bulunduğu, tek suçları İsa’dan önce doğmuş olan ruhlar gelir. Bir Tapınak Şövalyesi” (Templiye ) olduğu söylenen Dante’nin ezoterik bilginin yoğun olarak kullanıldığı İlahi Komedya adlı yapıtı içerdiği sembolizmayla tam anlamıyla günümüze kadar çözülememiş , üzerinde hala yoğun olarak tartışılan yaklaşımlarla açıklanmak istenmiştir. İlahi Komedya daha sonra dönemin ünlü yazarlarından Boccaccio tarafından halka okunur, halkın günlük konuştuğu kent soyluların ,kilisenin ve kraliyetin pek itibar göstermediği Toskana lehçesiyle yazılan bu metin üzerinden yüzyıllar geçse de hâlâ tartışılıyor.
Vatikan Kilisesi , Tapınak Şövalyesi olduğu söylenen Dante’nin bu yapıtını yüzyıllarca göz ardı ettikten sonra 1921’de birden sahiplenmiştir,. Osmanlı İmparatorluğu döneminde II. Abdülhamit’in yapıtın Türkçe çevirisinin yayınlanışını engellemiş oluşu da kayda değer bir not olarak alabiliriz . Dante’nin İlahi komedyası Türkçe’ye Rekin Teksoy öncesinde Hamdi Varoğlu ve Dr. Feridun Timur tarafından çevrilmiş. Ama bu çevirilerin sorunları olduğu Dante uzmanı rahmetli Dr. Ümit Gürol tarafından söylenmiştir. Yapıtın günümüzde geniş kitlelerin farkında olmadığı derinliğini yakalayamadığı metaforik bir alt metni vardır. Türkiye’de, yapıtın Cehennem bölümünün 28.



Hz.Muhammed ve Hz. Ali

Kantosunda Hz. Muhammed ve Hz. Ali ile ilgili mısraları nedeniyle ‘Dante İslâm düşmanlığı ’ yapıyor gözüyle bakanlar da vardır. O yıllarda Hıristiyan Kilisesi’nin İslam dini konusundaki görüşü , İslam dininin Hıristiyan toplumunda ikilik çıkardığı ve toplumu ikiye böldüğü doğrultusundaydı. Hiç şüphesiz 1096-1275 yılları arasında bifiil süren ötesinde ve öncesinde de hazırlık ve yatışma dönemleri de katılırsa yaklaşı 250-300 yıllık bir Hıristiyan –Müslüman çatışmasından (Haçlı Seferleri ) söz ediyoruz . Bu çatışmaların askeri olduğu kadar ekonomik ve siyasi olarak da sanat ve düşünce hayatında da etkileri olmuştur. Dante ’ye siyasi ve din açısından yaklaşmaktan öte ezoterik edebiyat ,sanat ve kültür bağlamında köprüler kurmak da gereklidir :

Bu bağlamda ana alt metaforun Antik Yunan da Homeros ’un Ulyseus mitolojik sembolizması kadar ; Hint ,Pers ve İslam felsefesi gibi o zamanın kadim öğretilerini de dikkate almanın gerekli olduğunu söyleyebiliriz. Dante’nin “İlâhî Komedya” eserinde, kahramanı İrlandalı keşiş Patrick olan “Patrizio’nun kuyusu” efsanesinde, çeşitli tradisyonlarda, mitolojilerde ve kimi masallarda işlenmiş bir sembolizma kullanılır . Istıraplı deneyimler geçirmek üzere “yeraltına iniş” olarak da ifade edilir. Sembolün ne anlama geldiğini büyük inisiyelerden Orfe ve Platon ifade etmişlerdir. İnisiyasyonlarda “küçük misterler aşaması”nın sonundaki inisiye adayının ikinci temel aşamaya devam edebilmesi için tümüyle arınması, saflaşması, yani tertemiz bir şuur halini edinmesi gerekliydi.

Bunun için de “cehenneme iniş” denilen bir deneyim geçirmesi gerekiyordu. Buna “ölüm deneyimi” de denilir. Platon ve Orfe, “vicdani hesaplaşma” da denilen bu deneyimin ilk etabını, zaten her insanın öldükten sonra zaten yaşayacağı bir “kendi kendini yargılama” ve kefaretini ödeme olarak betimler. Teozofik literatürde, menfi düşünce formlarından kurtulma anlamında “karmik tortulardan arınma” olarak ifade edilen cehenneme iniş deneyimi kimi tradisyonlarda “ejder”ini öldürme sembolüyle simgelenir. İnisiye adayının geçmişiyle yüz yüze gelmesini sağlayabilmesi için, öte-âleme göçmüş gibi derin bir degajman haline, yani ölü denecek kadar derin bir trans haline girmesi gerekmekteydi.

İnisiyasyon

Bir hayli sarsıcı olan bu deneyim için, aday ya boş bir mezarda ya da bir tabutta genellikle bir gece boyunca yalnız başına bırakılırdı. Aslında, bu deneyiminde yalnız sayılmazdı; psişik yetenekleri çok güçlü bir üstadın kontrolünde bulunurdu.

İnisiye adayı vicdani hesaplaşmasını yaptıktan, hatalarını ve geçmişini inceleyip değerlendirdikten sonra, doğmadan önceki temiz, saf şuur halini yeniden elde etmiş olacaktı. Bu şuur hali kimi tradisyonlarda “bir çocuk kadar saf olunması gerekir” sözüyle dile getirilmiştir. “Ejder”ini öldürüp savaştan başarılı çıkabilen öğrenci, dünyada doğmadan önceki, dünya çamuruna bulaşmamış saf şuur halini edinmiş bulunuyordu.

Arınmış ve saflaşmış bulunan aday, bir bakıma yeniden doğmuş bulunuyordu. Dolayısıyla bu olay ezoterizmde, tasavvufta ve çeşitli tradisyonlarda ikinci doğuş olarak adlandırılır.
Yeniden doğmuş sayılan inisiye adayı için üstadı artık “baba”dır (ata), kendisi de “oğul”dur. Bu yüzden inisiyelerden söz eden pek çok tradisyonda inisiyeler “oğullar” sözcüğüyle nitelendirilir. Ezoterik tradisyonda cehennemde yanma sembolü de bu bağlamda değerlendirilir. Kısaca, cehennem ateşinde yanma sembolizminde bireyin olumsuz, negatif unsurlarından arınması sözkonusudur, yani bireye zarar verici bir işlem değil, yararına bir işlem sözkonusudur.

Grande della Scala



Dante, kraliyet piskoposu Grande della Scala’ya 1316 yılında yazdığı bir mektupta, her metnin en az iki farklı okuması olduğunu yazar: "Bir anlamı harflerden ediniriz. Diğer anlam harflerin neyin yerine kullanıldıklarındadır. Yani bir sözlük anlamı, bir de alegorik ya da mistik olan anlam vardır." Dante daha da ileri giderek, alegorik anlamın da üç ve daha fazla farklı okumayı içerdiğini de söyler.

Sonuç olarak Dante'nin "İlahi Komedya" adlı eserinin çok katmanlı bir okuma gerektirdiği ve kurgulanan sembolizmanın okuyucusuna sonsuz açılımlar sağladığı,okuyucunun paralel okuma yaparak referans kaynaklarını genişlettikçe zenginleşen bir dünyanın içine doğru yükseldiğini söyleyebiliriz.

Bu ilk tanıtım yazısının ardından bölümler üzerinde durmaya çalışacağız

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...