14 Şub 2009

Yurdum Entelektüeli

Entelektüel nasıl biridir ? Entelektüel ve Aydın aynı anlama mı gelir ?

Şerif Mardin' e göre Batı toplumlarında görülen entellektüel kişilerin Türk toplumunda oluşma şansı imkansıza yakındır .

Türkiyedeki entelektüeller bağımsız ve özerk bir kişiliğe sahip değildir .

Onlar toplumu “aydınlatan kişiler” kisvesi altında “belirli çevrelerin” çıkarları doğrultusunda düşünmeyi , yazıp çizmeyi , onlar adına sözcülük etmeyi ve onları savunmayı kendilerine görev bilen maaşlı memurlardır.

Esas itibariyle entellektüel kişinin, gerçeği arayan ve devamlı gerçeği sorgulayan kişi olması gerekir.. Gerçekleri söylemek de her zaman belirli çevrelerin hoşuna giden ve her koşulda kanunları uygulayanlarca korunulan bir özellik değildir .

Bu nedenlerle yurdum entellektüeli “güçler dengesi”nin oluşturduğu odakları ve bu odakların zararlı ve faydalı etkilerini göz önünde bulundurmak zorundadır.

Yurdum entellektüeli söz konusu güç odaklarından birinin koruyucu şemsiyesi altına girmek zorundadır.

Bu odakların şemsiyesi altında memurluk yapmaya mahkumdur Türk aydını.

YAŞAM VE ENTELEKTÜEL AHLAK

Türkiye'deki entelektüel yaşam, düşünen ve kalemiyle geçinmeye çalışanları koruyan ve onların bağımsız kalmalarına ortam sağlayan bir refah düzenine ulaşamadığı için tuhaflaşmış , başkalaşmış ve ne olduğu anlaşılmaz bir erozyon içinde yaratıcı düşüncenin az bulunduğu bir yer haline gelmiştir .

Bu ortamın gelişmesi doğrultusunda Tanzimattan bu yana gayretler vardır .

Gelişmeyi durdurma gayretleri de vardır .

Toplumsal gerilimlerin ve savaşların paralelinde büyük bir aşınma ve erime de görülmüştür.
Türk aydını batılı entellektüeller kadar bağımsız olma şansına sahip olamamıştır .

Toplumun kültür düzeyi entellektüel kişiyi ve onun özgür düşüncelerini algılayacak kadar gelişmiş değildir .

Toplumun çoğunluğunun sahip olduğu basit doğruların , dogmaların kabul gördüğü yüzeysel bir kültür düzeyi entelektüelin gerçekleri arama çabalarını ödüllendirmek yerine cezalandırmaktadır .

Devlet politikalarına karşı düşünceler üretme hakkına sahip olamamıştır Türk aydını.
Tutuklanmış, yargılanmış ya da öldürülmüştür .

Çağdaş ülkelerin eriştiği kültürel birikimle yoğrulan batılı entelektüel fikirlerini özgürce savunabilmekte ve kanunların oluşturduğu mutlak bir koruma kalkanı altında bağımsız kalma olanağına sahip olabilmektedir.

Yurdum entellektüeli ve yurdum entellektüelini memurlaştıran güç odakları bu gerçeğin yüzlerine vurulmasından hoşlanmazlar.

Zaman zaman uluslararası saygın sivil toplum kuruluşlarının yayınladıkları “özgürlük” , “insan hakları” ,”kadın hakları “ ,”demokratikleşme” barometrelerinin belirli dış mihraklar tarafından yönlendirildiği senaryosu her an kullanıma hazır bekletilir .

Yurdum entellektüeli işte böyle bir ortamda yaşadığını nedense asla kabul etmek istemez.

Ali Sarp
Hürriyet

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...