Ortadoğu dengelerinin İran’da meydana gelen bu sosyal ve siyasi zelzeleden nasıl etkileneceğini tahmin etmek çok zor değil.
İran ‘da birden bire ortaya çıkan bu siyasi karmaşa, kanla bastırılan gösteriler ve seçimlere hile karıştırılmasının resmi kurumlarca teyid edilmesi skandalların da ötesinde ve ışık hızıyla mevcut rejimin çatırdayacağının aleni bir göstergesidir.
Giderek İranlı mollaların tüm dünyayı hiçe sayarak dayatmaya çalıştıkları nükleer hırsları ve hiç bir otorite tanımayan küstah şark tavırları nedeniyle ortaya çıkan uluslararası diplomatik kriz git gide ülkeyi ve çevre ülkeleri içinden çıkılması çok zor bir girdaba doğru sürüklüyor.
Geçen yıllardan bu yana (molla rejiminin kimbilir hangi gündemle ulaşmak istediği bu korkunç güç ) uluslararası toplum, İran rejiminin insan hakları ve demokrasi ihlalerini ve tüm kaynaklarını faturası çok ağır bir nükleer güç elde etme yolunda heba ettiğini açık bir şekilde kullandığını ortaya çıkarttığı gibi, en son gelişmelerin de bu hedefe yönelik büyük gelişmelerde bulunduğunu doğrulamaya yardımcı oluyor.
Aslında bu güç, ortadoğuyu hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir biçimde değiştirmeye başladı bile.
1979 yılında iktidarı kanlı bir şekilde elde eden mollaların İslam Devrimi otuzuncu yılına girerken çok derin bir yara aldı.
Halkı İran Irak savaşıyla uzun sure oyalayan mollalar ABD ‘nin Irak kampanyasıyla durmak zorunda kaldılar.Bu dönemde ABD ‘nin tüm kaynaklarını Irak Çöl savaşı operasyonuna seferber etmesiyle oluşan boşluktan yararlanan iki siyasi akım giderek güçlendi.
Bugün sokaklarda gösteri yapan gençlerin yaşı otuzun altında.11 Şubat 1979 öncesini ve sonrasını hiç yaşamamış milyonlar.
Nedir bu değer yargıları: Özgürlük , fırsat eşitliği , eğitim olanağı.ve anlamlı bir iş .
Tüm dünyanın gözleri önünde” Kapalı Kutu İran “ açılıyor ; aralanan kapıdan yep yeni bir İran halkı yani molla rejiminin çok yaklaşan sonu görünüyor…