Tarihi olayları araştırarak ve sürekli sorgulayarak paradigma farklarını ayırt edebilme olanağına erişilebilinir. Bu oldukça sancılı bir süreçtir. Elde edilen doğrular her zaman hoş olmayan gerçeklere ulaşılmasını da sağlayabilir.
Şimdi bugün bütün gün "Takvim-i Vekayi"[1]
medyası kadınlar konusunda sahte duygusallıklara imza atacaktır. Mangalda kül
bırakılmayacak özünde
"misogyny"[2] taşıyanlar
inanılmaz ahkamlar kesecektir.
Orta Doğu ve
Arap kültürünün misogyny temelli kadını sömürme ve aşağılama eğilimi, kadını
örterek kendine saklama ve gerektiğinde itaat etmeyen kadına şiddet uygulamanın kabul edilir bir
davranış olarak dinsel mazeretlerin de konuşulduğu bir kültürü Türkiye'de de
yaygınlaştırmıştır.
Kadını sahiplenme ve bir "mal" olarak görme
eğilimi hiç de azalmış ya da yok olmuş değildir. Cinsel tacizler, aşağılama,
kadını örterek saklama eğilimlerinin özünde dinsel baskı ve erkeğin egemen olduğu üretim ilişkilerinde
tek seçici olma iktidar hırsı yatmaktadır.
Kadının çalışmasına yani ekonomik olarak bağımsız
bir konuma gelmesine karşı çıkan zihniyet, kadını eve hapsedip köle olarak
kullanma arzusudur. Bedelini ödeyerek (başlık Parası) aldığı kadına şiddet
uygulamayı hoş gören inanç sistemi bunu “Şeriat”la da ( Nisa Suresi 34. Ayet)[3]
müesseseleştirmiştir. Kadının örtüler altına saklanmasının altında erkeğin
iktidar korkusu ve misogyny temelli gelenekleri yatmaktadır.
8 Mart 1857 tarihi "Emekçi Kadınlar Günü"
için önemli bir tarihtir. 129 kadın emekçinin New York'da bir tekstil
fabrikasında polis tarafından yakılarak öldürülmesi anısına kutlanmaktadır.
İlk
kez 1921 yılında Moskova'da kutlanan gün daha sonra 1977 yılında Birleşmiş
Milletler[4]
tarafından "kadınlar günü " olarak kabul
edilmiştir. Emekçi kadınlar ibaresi ve yanarak ölen 129 kadın emekçiden bahis
yoktur.
Umudumuz Emekçi Kadınların bir gün Türkiye'de de
misogyny sarhoşu erkeklerin beyinlerinde layık oldukları yere gelecekleridir.
[1] (Bak. http://tr.wikipedia.org/wiki/Takvim-i_Vekayi)
[2] (bak:
http://en.wikipedia.org/wiki/Misogyny)
[3] Allah'ın
insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından
harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun
için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık
gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından
endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve
(bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların
aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. (Diyanet Meali)
[4] .( Bak.
BM ilgili sayfası: http://www.un.org/events/women/iwd/2008/history.shtml)