25 Nis 2007

Platon 'un Devlet Kavramı ve On Ders

Altın Çağı'n ayak izlerini arayışımızda karşımıza çıkan bilgelerden biri de Platon .

Platon, iki cephede birden mücadele verir, biri demokratik "hakim ideolojiye", diğeri radikal Sofistlerin şiddetine karşı. Çünkü Platon'a göre, yalnızca uzlaşmacı yasa ilkesi ile donanmış olan demokrasi ideolojisi, polise egemen bir güç sağlamaktan yoksundur ve bu nedenle ölçüsüz arzuların başarıya ulaşmasına, yani adaletsizliğe, ahlaksızlığa ve korkuya yol açmaktadır.

Radikal Sofistlerin öğretisi ise, etkisizlik içine gömülmektedir; çünkü toplumsal yaşamın consensus'ü gerektirdiğini, ne biçimde olursa olsun bir düzene gereksinim duyduğunu kavrayamamıştır. Bu yüzden "devlet" (politeia) zorunludur. İnsanların mutluluğu sağlanacaksa, yeryüzünde doğru bir yaşam gerçekleştirilecekse, insanın onsuz yapamadığı polis, değişmeyi, göreceliği dışlayan evrensel değerler üzerine kurulmalıdır ve otoritesini herkese kabul ettirecek bir meşruluğu içermelidir. Platon, gerçeklerin (ideaların) var oldukları için, böyle bir polisin olası olduğunu belirtir; bu polis ideal devlettir

Sokrates 'in bu çalışkan öğrencisinin düşüncelerini anlamaya çalışıyoruz . Platon 'un ideal devlet nasıl olmalıdır diyalogları on kitapta toplanır . Bu on kitabın bir araya getirilişi ise 'Platon 'un Devlet ' kitabı olarak bilinir . Kitapta on ayrı konuda diyaloglar yer alır . Sokrates bu diyalogların baş kahramanıdır . Bu diyalogları okurken onları bir tür ders gibi özetlemek de yararlı olabilir diye düşündüm .

Birinci Ders :

“Doğruluk, güçlünün işine gelen midir? ”

Doğrunun ne olduğunun bilinmesi gerekir. Doğruluk yoksa iyilik olup olmadığı anlaşılamayacaktır.


İkinci Ders :

"Eğriliğin doğruluktan üstün olduğunu savunanların kazanımları nelerdir ? "

Doğruluk hem kendisi, hem de verdiği sonuçlar iyi olan şey, mutlu olmak isteyenin aradığı şeydir.Doğruluk zahmet karşılığı elde edilen bir şeydir. Toplum kişiden daha büyük olduğu için daha büyük alanda doğruluk, daha büyük ölçüde vardır .İş bölümü ile düzene girmiş bir toplumda az ile yetinen insanlar olduğu için toplumun barış ve sağlık içinde yaşayacağı söylenebilir .

Bolluğa kavuşmuş, yani refaha ulaşmış bir toplumda insan isteklerinin sürekli artacaktır.Sürekli artan istek ve ihtiyaçlar sonunda elindekiyle yetinmeyenler çoğalacaktır.Aç gözlüler komşusunun elindekileri de ele geçirmeye çalışacaktır .Bu nedenle de savaşlar kaçınılmaz olacaktır .Savaşı daha aç gözlü olanlar kazanacaktır. Demek ki eğriler daha kazançlı olacak , doğrular kaybedecektir . .

Üçüncü Ders :

"Kim yalanı ne zaman söyler ? "

Yalanı gerçekten ayrılabilme yetkisi yalnız devleti yönetenlerde olmalıdır. Devletin yararına düşmanlara yalan söylenebilir. Bunun dışında kimsenin bu yola başvurmaması gerekir . Devlette gençlerin akıllı ve uslu olması gerekir. İyi güvenlik güçlerinin yetişmesi için müziğin, beden eğitiminin ve iyi beslenmenin önemi çok büyüktür. Hekim ve yargıçların nasıl olması gerektiği, kimlere iyi hekim, kimlere iyi yargıç denileceği üzerinde anlaşma sağlanmalıdır . Yönetenlere ve yönetilenlere söylenecek yalanların özellikleri belirlenmelidir .

Dördüncü Ders :

"Mutluluk anlayışı nasıl olmalıdır ? "

Devlette üç sınıftan herkes kendi işini yapacaktır. Böylece her sınıf mutlu olacaktır. Zenginlik ve yoksulluk bir yandan sanatı, diğer yandan sanatçıyı kötüleştirecektir. Bu nedenle bu iki kavramın devlete sokulmaması gerekir .Devletin bütünlüğü ve sınırlandırılması çok önemlidir . Her şey eğitim ve öğretime bağlıdır. Kanun koyucunun yapacağı işler dört ana özelliğe göre açıklanabilir .

A) Yiğitlik
B) Ölçülülük
C) Doğruluk
D) Bilgelik

Devletten sonra bireyde de bu değerler bulunmalıdır.Burada “Doğru olmak mı, eğri olmak mı yararlıdır? ” sorusu yine ortaya çıkacaktır .“İyilik içimizin sağlığı, güzelliği, düzeni; kötülük ise, hastalığı, çirkinliği ve çürüklüğüdür”


Beşinci Ders :

"Devlette kadınlara görev verilmeli midir ?

Devlette kadının yeri vardır .Kadınların da erkekler gibi müzikle ve jimnastikle eğitilmesi gereklidir .
Diğer bir sorun ise kadının erkeğin gördüğü her işi görebilip göremeyeceğidir. Cevap evettir, çünkü yatkınlığına göre erkekler nasıl her işi yapıyorsa kadınlar da yatkınlığına göre her işi yapabilir.
Kadın da erkek gibi devlet bekçiliğine elverişlidir ve erkek gibi eğitim görecektir. Bekçilerin kadınları ve çocukları ortak olacaktır. En önemli zorluk budur. Her iki cinsin en iyilerinin en fazla, en kötülerinin de en az çiftleşmeleri gerekir.


Altıncı Ders :

“Bu ilkelerle yönetilen bir devlet gerçekleşebilir mi? ”

Tasarlanana en yakın devleti kurabilme yolu bulunursa devlet kurulmuş olur.
Devletin sıkıntısız olması için filozofların da devlet yönetiminde olmalarıgerekir. Buna alternatif olarak kralların filozof olup devlet gücü ile akıl gücünü birleştirmeleri gerekir .
Filozoflar başa geçmelidir.Çünkü filozoflar gerçeği bilen kimselerdir.

Yedinci Ders :


"Filozof devlet adamı neden önemlidir ? "

Devlette iyilik ve bilgi kavramlarını bilen kişilerin bulunması çok önemlidir . Eğitimin amacı da insanları iyi fikrine çekmektir. Bu nedenle filozofların devlet işlerine bakması gereklidir. Bu yüzden de filozof devlet adamı yetiştirilmesi gerekmektedir. Filozof devlet adamı, sayı bilgisi, geometri bilgisi, astronomi, armoni, diyalektikaya hazırlık ve bilginin bölümleri gibi dersleri okumalıdır.
Bu bilgileri ise anlayışı güçlü, yani öğrenme kolaylığı olan kimselere, en dayanıklı ve yiğit kimselere vermek gerekir. İnsanları mutluluğa ulaştıracak devlette mutlaka bir veya birkaç filozof başta olmalıdır.

Sekizinci Ders :

"Devletin ideali nedir ?"

Devletin ideali en iyi devlet olmak olmalıdır . Dört bozuk devlet düzeni ve bu dört bozuk düzene uygun dört ayrı insan tipi vardır . Devlette bozulmayı oluşturan insan tiplerini şöyle sıralayabiliriz .

  • A) Timokrasi insanı
  • B) Oligarşi insanı
  • C) Demokrasi insanı
  • D) Zorbalık insanı

Zorunlu ve zorunsuz istekler ,zorbalık gibi birçok değişik kavramın kol gezdiği bozuk devlet düzeni iyi bir devlet ideali değildir . Devletin ideal devlet olması iyi ve bozuk olmayan bir düzenle mümkün olabilir .

Dokuzuncu Ders :

"Zorbalık Nedir ?"


Ruh zorbalığa alışabilir . Zorbalık da erosla alakalıdır . Zorbalık ruhların düşeceği küçük ve büyük kötülüklerdir.

“Zorba mutlu mudur, mutsuz mudur? ”

Zorba mutlu değildir , çünkü zorbanın ruhu da dilediğini yapamaz ve tutkunun sürdüğü yere gider.
Tasalar ve üzüntüler içinden eksik olmaz.

Üç çeşit insan vardır:

a. Bilgi sever
b. Ün sever
c. Para sever,

Bu üç zevkin en hoşu birincisidir. Filozof da en çok birinciyi sever.

Onuncu Ders :

"Ruhumuz nasıl kurtulur ? "

Ruhun kurtuluşu ve huzuru için sanatla uğraşmak gerekir . Şiir , ruhu eğitecektir . Tragedya ve komedya ruhu dalgalandıracaktır . Yaratma işlemiyle ruhun ölmezliği, ruhun özü ortaya çıkacaktır . Ölümden sonra ruh yeni bir hayatı seçecektir. Bu seçimle ruhun ve onun içinde yaşadığı insanın kendini nasıl kurtarabileceği belli olacaktır .

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...