Atatürk Kütüphanesi
Geçenlerde bir gazetenin ekinde gördüm.On müthiş yer dizisinin kütüphaneler dizisi.Türkiye'nin on müthiş kütüphanesini birden ona kadar sıralamışlar.Bu dizinin kebapçı,kafe,lokanta,gece kulübü,bar gibi versiyonları da daha önce gözüme ilişmişti.Kütüphanelerin en iyisi olarak Taksim'deki Atatürk Kütüphanesi seçilmiş.
Hayret ettim doğrusu ve bu seçimi yapan jürüyi de merak ettim . Allandıra ballandıra anlatılan kütüphanenin yalnızca manzarası için seçildiği kesin.Bir kütüphanede manzara ne kadar önemlidir bir düşünün.Bir kafe olsa anlarım ama bir kütüphanede başka şeyler aranmalı .Öncelikle arabanızla giderseniz park yeri yok.En yakın park yeri AKM park yeri,park ücreti 2 saat 8 YTL.Diyelim ki oraya bir şekilde ulaştınız.Kapıdan giriyorsunuz .Turnikeli giriş yeri ve kulübede oturan pos bıyıklı ,iri yarı bekçi sizi güzelce azarlayarak çantanızı içeri götüremeyeceğinizi sert bir dille bildiriyor.Atatürk Kütüphanesinin hemen hemen tüm personeli belediye tarafından sanki özel olarak seçilmiş.Dünyanın her kütüphanesinde görmeye alıştığnız kitap seven,kültürlü ,nazik insanlar yerine ;tıknaz,kilolu,pos bıyıklı,sert bakışlı ve sert sesli,agresif,kravatı ceketi yana kaymış erkeklerle ,türbanlı,ufak tefek,sivilceli yüzlü,konuşmayan,sorunuza yanıt vermeyip sizi tersleyen bayanların görev yaptığı bir kütüphane.İşte bu kütüphaneye girmeden önce ,oturduğu kulübede oflayıp puflayan bir vestiyer görevlisine çantanızı teslim ederek ve çekinerek giriyorsunuz.Dekorasyon 1960-70 model.Her yer cam olmasına rağmen yine de içerisi dekorasyonda koyu renkler kullanıldığı için karanlık.Tozlu raflar ve bir kaç gündür temizlenmediği anlaşılan zemin.Aradığınız kitabı bulmak için asık suratlı görevlilerin kendi aralarında yaptıkları alakasız konuşmaların bitmesini bekleyeceksiniz.Soru sorduğunuzda da yine sert bir sesle orada istediğiniz kitabın ne olduğunu ancak onlara sorabileceğinizi söylüyorlar.Her yer bilisayar dolu ama , arama yapmak için o bekçi kılıklı sert sesli görevlilere sormanız gerekiyor.
Velhasıl o gazetenin neye dayanarak bu kütüphaneye 10 puan verdiğini anlamadım.
Orayı bence belediye kafe yapsın , oranın kütüphane olma vasıflarının hiç birini taşımadığını ziyaret edenler hemen anlayacaklardır .
26 Mar 2007
“Kremna (Κρεμνα)`
Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...
-
'Alegori', daha dar bakarsak, Batı Avrupa'nın ortaçağda başına tac ettiği bir anlatım yöntemidir. Tanımlayıcı özelliği, en kısa ...
-
Prologos ( προλογοσ) Balat eski adıyla “Palation” ya da “Petrion” olan semti Konstantinopolis’in Rumları “Phanariots” olarak ad...
-
Önce Modernizmi anlamak gerekir . Modernizm genelde, on dokuzuncu yüzyıl sonu ile ikinci dünya savaşı'nın başlangıcına kadar olan dönem...