1 May 2012

1 Mayıs



Biber gazı hiç yüzünüzde patladı mı?
Gözlerinizden yaşlar fışkırırken nefes almakta zorlanıyor, çaresiz kalıyorsunuz.
Size o gazı atanlar hiç bir şey olmamış gibi kin dolu bakışlarla size nefret söylemlerini birbiri ardından sıralıyor.
O  zalim bakışlı polisler sizin yurttaşlık haklarınızı hiçe sayarak gazı habire yüzünüze boşaltıyor.
Oysa siz dükkanınızın önüne koyduğunuz saksıları ve onların içine dikilmiş olan erguvan ağaçlarınızı korumaya çalışıyorsunuz. Taksime çıkan sokaklardan biri üzerinde bulunan sahaf dükkanınızın pencereleri, saksıları kırılıyor siz de biber gazıyla mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz.
Şikâyet edecek bir merci yok. Siz bu haksızlığa katlanmak zorundasınız.
Çünkü Taksim’e çıkan sokaklardan birinin üzerinde sahaf dükkanınız var.
Bundan otuz beş yıl önce ellerinde bayraklarla Taksim meydanına gelen 37 genç de oraya devletin haksız uygulamalarını protesto amacıyla gelmişlerdi.
Bireysel hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak için Taksim meydanına gelen binlerce kişinin arasında yerlerini almışlardı.
Tam o sırada meydana bakan binaların çatılarına yerleştirilen tetikçi ajan provakatörlerin ateşi başlayacaktı.
Kimdi bu ateş edenler?
Biber gazı atanlarla tetikçilerin bağlantısı var mı?
Bu gerçekler ortaya çıkarılmadan toplum bu cinayetlerle yüzleşmeden kimse demokrasiden söz edemez.
Demokrasi saati 1 Mayıs 1977 tarihinde durmuştur.
Yeniden çalışması için cinayetlerin aydınlatılması, aramızdaki suçluların hesap vermesi zorunludur.
DİSK’in konuya ilişkin açıklaması şöyle:

Ülkemizin demokratikleşme sürecinde önemli adımlar atması, darbelerle yüzleşmesi, 12 Eylül’e giden yolda köşe taşı olan Taksim 1 Mayıs 1977 katliamının, Çorum, Kahramanmaraş ve 16 Mart katliamlarının, Kemal Türkler, Doğan Öz, Abdi İpekçi ve benzer siyasi cinayetlerin, bütün kontrgerilla faaliyetlerinin araştırılarak ortaya çıkarılması, sorumlularının yargılanması gereklidir, kaçınılmazdır ve zorunludur.” 



Bir başka açıklama da katliamların arkasında cuntacı istihbarat örgütlerinin olduğunu ileri sürüyordu…

1 Mayıs 1977 katliamı öncesinde The Marmara’ya polislerin yerleştirildiği belgelendi”




“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...