1 Mar 2010

Melek, Şeytan ve Cin






Melek kelimesinin etimolojisine bakıldığına haberci ya da haber taşıyan anlamında kullanıldığını görmekteyiz : İbrahice malakh,Latince: angelus , Yunanca : ángelos kavramları aynı semantik kökten türemiştir.
Tanrının mesajını taşıyan varlık anlamında değişik kültürlerde bu kavrama rastlanmaktadır.[1] En eski tek tanrılı din olan kadim İbrani dilinde cherubim, elohim gibi tanrısal varlıklar ya da bene elohim (tanrının çocukları ) anlamındaki semantik köke bağlı ikinci türe de rastlanmaktadır.
Veda’lar ve Zerdüşt öğretilerinde de melek kavramı sık sık karşımıza çıkmaktadır.Bir anlamda haber getiren varlık ,kişi olarak nitelendirilen “Amesha Sphendas “; Ahura Mazda Öğretisi içinde de belirgin bir yer tutmaktadır. Yedizi öğretisi içinde “Yüce melek tavus “ da bir anlamda insan üstü güçleri olan varlıkların hiyerofaniler çeşitlemesinde tamamlayıcı bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dinler tarihine bakıldığında "Melek " yani "Angel" kavramının oldukça büyük ve çok değişken bir yer tuttuğunu görürüz.
Korkulacak bir varlık mıdır melekler ? Yoksa sevgi duyulacak ,koruyucu varlıklar mıdır ?[2]
Dinlerin meleklere bakışı da farklıdır .[3]
İslam Dininde Melek Kavramı :[4]
İslam dini meleklere iman etmeyi inancın şartı saymaktadır.
Dört büyük meleğin varlığına inanmak İslam Dininde inancın şartıdır .Melekler, yemeyen, içmeyen, erkeklik ve dişiliği olmayan, uyumayan, günah işlemeyen, gözle g,örülmeyen, nurdan varlıklar olarak nitelenmiştir.Kutsal kitaplar, Ahura Mazda Tevrat,İncil ve Kur’an bu konuya açıklık getirmiştir.
Cebrail,Mikâil,İsrafil ve Azrail İslam dini inancına göre dört büyük melek olarak nitelendirilir.Öte yandan özellikle tefsirlerde karşımıza çıkan cinler konusu tartışmalıdır . [5]
Cebrail : Vahiy meleği, ya da Allahın gücü olduğuna inanılır.'Cibrîl, 'Rûh-ul-emîn', 'Rûh-ul-kuds', 'Nâmûs-ı ekber gibi adların da verildiği baş melektir.
Mikâil: Evrendeki doğal dengeyi korumakla görevlendirildiğine inanılır.Tüm doğa olayları onun kontrolündedir.[6]
İsrafil: İslam inancına göre, İsrafil Sûra yı üfleyerek kıyamet vaktinin geldiğini duyuracaktır.[7] Kur'an'da "İsrâfil" olarak ismi geçmemektedir. Ancak, kıyametin vukûu ile ilgili ayette "(İsrâfil tarafından birinci sefer) Sûr'a üflenince Allah'ın dilediği (melekler) müstesna göklerde olanlar ve yerde olanlar bayılırlar (ölürler). Sonra Sûr'a (ikinci defa) üflenince ölüler mezarlarından kalkıp bakınıp dururlar." (ez-Zümer 39/68) buyurulmakta, dolayısıyla isim olarak olmasa da bu meleğin vazifesi bu ayetle belirtilmektedir. Buradan kıyametin ve ahiret gününün yani yeniden dirilmenin başlangıcında bir Sûr'a üfürme olacağı anlaşılmaktadır ki, bu işle vazifeli melek İsrâfil'dır. Bu görevinden dolayı İsrafil'e "Sûr meleği" ismi de verilmektedir.
Azrail : melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde de bilinir . Görevi insanların canını almak olarak belirlenmiştir.
İslam dini inancına göre Kur'an meleklerin sayısını belirlememesine karşın hadis ve tefsirlerde bu konu detaylandırılmıştır.[8]
Kaç melek vardır ? Bu meleklerin görevi nedir ? Hangi dinde hangi melek yetkilidir ? Bir dinin tanıdığı melek öbür dinde de geçerli midir ?
En cevaplaması zor olan soru işte budur. Tevrat,İncil ve Kur’an melekler konusunda belirli açıklamalar getirmiştir.Bu açıklamaların yeterli olmadığı zamanlarda bazı din adamları kendi düşüncelerini belirtmiş ve bazı açıklamalar getirmişler, yani kutsal kitapları kendi anlayışlarına göre yorumlamışlardır.Kutsal kitapların tefsiri [9]değişik uygulamalara yol açmıştır.Bu uygulamalar zamanın akışı içinde iktidar-insan ilişkilerinde belirli olmuş,iktidarda olan güçlerin manipüle ettiği giderek yozlaştırdığı esnetmelere de maruz kalmıştır.Bu her dinde rastlanan bir olaydır.Tevrat’ın yorumunu yapan Farisi’ler ya da İncil ‘in yorumunu yapan Vatikan ya da Kur’an ın yorumunu yapan El Ezher ekolü oldukça tartışmalı yöntemler kullanmışlardır.[10]

----------------------------------------------------------------------


[1] Hermes,ayakları kanatlı yarı tanrı, Grek mitolojisinde tanrıların mesajını insanlara taşıyan bir melek olarak tasvir edilir.
[2]Dini inanç ve yaşayışla bağlantılı olan değer yargıları, kötülük ve şeytan kavramları,Jung,Freud ve Wundt tarafından ve diğer psikologlarca da kapsamlı bir şekilde değerlendirilmistir.Bunun nedeni insanların iyilik ve kötülük kavramları üzerinde fikir birliğine varmamış olmasından kaynaklanabilir.
[3]Melekler tanrının,yani yüce yaratanın emirlerini yerine getirmek üzere yaratılmış varlıklardır.
[4]Melek denilen varlık türünün niteliklerini Kuran Mesajı su sekilde anlatmaktadır;Meleklerin cinsiyeti olmayıp, üremeyle soyunu devam ettirmeleri söz konusu degildir.(Zuhruf, 19) Sürekli Rab be kulluk ve ibadet eden (Bakara, 30), Allah izin verdiginde bedenlenip iman edenlere yardım edebilen (Al-i Imran, 124-125) varlıklardır. Ayrıca Sebe suresi 40 ve 41. ayetlerde melekler, cinlere tapınıldıgını söyleyerek kendilerinin
cin olmadıgını söyleyip, cin-melek farkını açıklamaktadırlar. (Dr. Elif Bulat . Marmara Üniversitesi ,Doktora Tezi ,2006 istanbul )
[5]Iblisin melek olmadıgı , cin türü varlıkların tüm özelliklerine cinlerden olması sebebiyle dogrudan sahip olabilecegi, ayetlerle anlasılmaktadır. Iblisin soyu olması, üreme ve cinsiyet özellikleri tasımasının bir sonucudur.Kehf suresi, 50. ayet bunun delilidir. “Onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz?”
Iblisin cin olması, soyunun olması dısında ordulara sahip oldugu da Kuran’ın verileri
arasındadır. “Iblisin orduları vardır ve toplu haldedirler.” (Suara, 95) Iblisin bedenlenebilme ve ordularının olması gibi özellikleriyle, meleklerle ortakpaydada bulustugunu söyleyebiliriz. Iblisin, melekler gibi Rahman’a sürekli ibadetve itaat eden bir varlık olmaması, onun melek olmayıp cin olması sebebiyle isyan ettigi
ve secdeyi reddetmesini bir sonuç olarak dogurmaktadır.
[6] Seytan, lügat anlamları çerçevesinde, batıl ve bos olan seylere baglayıp, insanı
bunlarla oyalayan ve bu sayede hakikatleri görmesine mani olan, dogrudan uzaklastırarak,
manevi karanlıkların derin kuyusunda insanı susuz bırakan, ayartıp azgınlıga, isyana
yöneltip, insanın iç dünyasını zehirleyen bir varlıgın adı olarak da betimlenebilir.
[7]Kıyamet günü gelene kadar Sûr borusunu çalmak için bekleyen bir melek görevi oldukça tartışmalıdır.
[8] Insan ve cinlerden olmak üzere iki varlık türünü içine alan seytanlar, her peygambere
düsman olmakta, aldatma maksatlı olarak birbirlerine yaldızlı sözler fısıldamaktadırlar.
(Enam, 112) Seytanlar, dostlarına iman edenlerle mücadele etmesi için vahiy
gönderen (Enam, 121), insana çirkin yerlerini açmak için vesvese veren ve aldatan
(Araf, 20-21), ilk insan olan Adem ve esini edep yerlerini göstermek suretiyle takva elbiselerini
soyarak cennetten çıkaran, insana fitne, vesvese tahrikle musallat olan, insanların
göremedigi ve fakat seytanın ve kabilesinin insanları görebildigi (Araf, 27) Allah’tan
korkup, onun cezasının siddetli oldugunu bilen (Enam, 48), batıl vaatlerde bulunup,
ahirette bu vaadinden cayacak olan seytanın insan üzerinde bir sultası, gücü yoktur.
Insanı davet eden seytan kendisinin sirk aracı yapılmasına karsı çıkmaktadır. Ref. Dr. Elif Bulat
[9] Tefsir . "Konulu Tefsîr" veya "Kavramsal Tefsîr" olarak tercüme edilen "et-Tefsîru'l-Mevdû’î" veya "et-Tefsîru't-Tevhîdî" tabiri yeni bir ıstılâhî tabirdir ki, şöyle tarif edilmiştir: "Herhangi bir konuyu, Kur’ân'ın bütünlüğü içerisinde ele alıp, ister aynı, isterse değişik sûrelerde olsun konuyu uzaktan ve yakından ilgilendiren Mekkî ve Medenî tüm âyetleri toplayarak, mümkün mertebe nüzûl sırasını göz önünde bulundurmak şartıyla ve Kur’ân'ın genel üslûbu çerçevesinde çeşitli mükâyeseler yapmak sûretiyle, istenileni ortaya çıkarmaktır."Tefsir ekolleri ...
[10] Mısır El Ezher Üniversitesi, müslüman erkeklerin İsrailli bayanlarla evlenmelerinin birçok zararları olduğunu ve Müslüman erkeklerin ehli kitap bayanlarla evlenmesinin haram olacağına dair fetva veren eski müftü Nasır Ferid Vasıl'a destek verdi.Haber Ajansları

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...