30 Mar 2011

Ethica

Daha yayınlanmayan bir kitabın, nasıl olup ta toplatıldığını ve hukuk sisteminde yok edildiğini kavramaya çalışırken, birbiri ardından “Hürriyet ve hukuk ” ihlalleri örnekleriyle medya tarafından bombardıman ediliyoruz.

Orta Doğu coğrafyası “Yasemin devrimi” dalgalarıyla sallanırken; Orta doğu halkları ilk kez batılı anlamda “hürriyet, eşitlik ve söz hakkı” kavramlarıyla karşı karşıya geliyordu. Bu topraklarda binlerce yıldır gelip geçen krallar, kendi halklarını iktidarlarının bekaası için feda etmişler, itiraz edenleri de şu veya bu şekilde yok etmişlerdir. Bu ülkelerde özgürlük ve eşitlik kavramlarının tarihsel süreç içinde hep acılı, sancılı ve çalkantılı bir geçmişi vardır.

Tunus, Mısır, Yemen, Suriye, Libya,vb. sivil itaatsizlik eylemleriyle sarsılırken, burada yani Anadoluda 1839 yılından bu yana esen hürriyet rüzgarlarının, hala bu hürriyetleri savunacak bir burjuva sınıfını yaratamadığı ileri sürülmektedir.Tarihimiz darbelerle doludur. Siyasal iktidarlar darbelerle varlıklarını sürdürmüşlerdir.Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan halktan kopuk, zengin sınıfın devlet eliyle suni olarak yaratıldığı ileri sürülmektedir. Bu sınıfın “hürriyetleri korumak” gibi bir misyonu yoktur. Her gelen iktidarın karşısında ilkesizce boyun bükerek servetlerini çoğaltmaktan başka bir işlevleri olmamıştır.(Prof. Dr Nur Vergin, Taraf Gazetesi, Neşe Düzel reportajı.)

Eleştiriye tahammül etme, “öteki”nin düşüncesini ve varlığını kabullenme,çağdaş bir zihniyet meselesi olarak karşımıza gelmektedir. Toplumumuzda malesef bu kültür yoktur. Hiç olmamıştır. Öteki olanın yok edildiği bir gelenekten gelen siyasal iktidarların misyonu da güçlerini ne pahasına olursa olsun korumaya yöneliktir.Vesayet rejimlerinin yarattığı siyasal iktidarlar, halkla “iş veren-iş alan” ilişkisi kurma becerisiyle oy toplayabilmektedirler. Günümüzde hala devlet “kral” , halk ise “teba” rolündedir.

Günümüzde işte bu tür siyasal rejimlerin eleştiri katsayısı merhum Ulus Baker’in “Spinoza” yaklaşımıyla bizi yeniden düşünmeye zorlamaktadır: Spinoza Kitabı: Ethica’nın Sırrı (http://www.korotonomedya.net/kor/index.php?id=21,182,0,0,1,0)

“Tutkularla gerçekleştirilebilen her şey akılla da gerçekleştirilebilir. Elbette kurulu siyasal rejimler, din ve ahlak sistemleri aklın herkes tarafından serbestçe kullanılmasına kolay kolay rıza göstermezler. Ethica’nın “siyasal” yönü böylece mutlak bir “eleştiri” hareketi olarak belirecektir -hukuksal biçimlerin eleştirisi, despotizmin eleştirisi, ama en önemlisi “ideolojinin eleştirisi”. Ulus Baker,Virgül, Ekim 1997, sayı 1

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...