21 Ara 2007

Şeb-i Yelda



En uzun gece, ya da en kısa gün bugün:


21 aralık .


Her şeyden önce kış gündönümü; güneşin Oğlak burcuna girmesidir.Oğlakta güneş 0 derecelik açı yapar. 0 derece yaşam enerjisininbaşlangıcıdır.Bunun için bugüne “ayna günü” denir .


21 Aralık en uzun ve karanlık geçen gecedir.Bunun için insanlar tıpkı hıdrellezde ve nevruzda olduğugibi “şenlik ateşleri” yakarlardı.


Mum yakmak ve evlerde yılbaşındaki gibi ışıklı ağaçlar bulundurmak diğer sembollerindendi. Eski insanlara göre bugün yeni yılın başlangıcıydı.


İran ve Anadolu bölgelerinde de benzer festivaller düzenlenirdi.


"Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkıt ne bilir,

Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç saat."


İran’da binlerce yıldır bu gece yılın en uzun gecesi olarak Şeb-i Yelda adıyla anılmakta ve İran’ın her yerinde kutlamalar düzenlenmektedir.


Kış gündönümünün ana teması genelde güneş ışınlarının yeniden artarak dünyaya dönmesi olan astronomik olayın efsanelerle de anlatıldığı bilinmektedir.Pers mitolojisinine göre;


"23 Eylülden itibaren yaşlı kral (tanrı) anatanrıça tarafından yeraltına gönderilir ve 21Aralık günü oğul veya genç sevgili olarak yeniden yeryüzüne doğar. "



Kültür tarihi araştırmacılarına göre,ulu rahipler 7000 yıl öncesine uzanan bilgilerle güneşin hareketlerini izlemişlerdir . Oğlak, Boğa gibi altı burcu hesaplayarak mevsimleri ve ayları da bulmuşlardır.


Mezdek taraftarı olan Horremiddiniler de kışın ilk günü Şeb-i çele-Şeb-i Yelda’yı “Horrem Ruz” (Kutlu Gün) olarak kutsamışlar ve özel kutlamalar yapmışlardır. Ermeni takvimlerinde yeni yıl Avista sözü olan “Nov Serde”den (Soğuğun Başlangıcı) etkilenerek “Nav Asard” olarak adlandırılmış ve yeni yıl olarak kutlanmıştır.
Güneş ve Ay kadim dinlerin vazgeçilmez tanrıları ve tanrıçaları insan inanç coğrafyasının vazgeçilmez sembolleri olagelmişlerdir . Gündönümleri hep bir kutlama vesilesi olmuştur.
Tarım toplumundan endüstri toplumuna geçen uygarlıkların kentlerinde gündönümleri de anlamını ve önemini yitirmiştir .
Şehirlere yerleşen insanlar,zaman içinde bugün kutladıkları bayramların nereden geldiğini, ve sembolizmasını unutmaya başlamışlardır .

En azından kesilen kurbanların , bazı evlerde yenen karpuzun ve aile şölenlerinin olacağını biliyoruz . Karpuzun neden yendiği,kurbanın neden kesildiği,çam ağacının neden süslendiğini sorgulayan meraklı çocuklar mutlaka olacaktır .

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...