15 Ara 2007

PIEDRA IRMAĞININ KIYISINDA


Tanrı, güneşi her gün yeniden doğurarak bizi mutsuz kılan her şeyi
değiştirmemiz için bize zaman tanıyor. Oysa biz her gün, böyle bir
zamanın bize bağışlandığını görmezden geliyoruz.
Bugünün düne benzediği gibi yarına da benzeyeceğini düşünüyormuş gibi davranıyoruz.
Ama dikkatini yaşamakta olduğu güne veren kişi, o büyülü anın varlığını keşfediyor.

O büyülü an belki de sabah anahtarı kilide soktuğumuz dakikada,
akşam yemeğini izleyen suskunluk sırasında, bize birbirinin benzeri
Gelen binbir şeyde gizli.
Mutluluk kimi zaman bir kutsamadır ama çoğu zaman bir fetihtir.
Günün o büyülü anı, değişmemize yardım
Ediyor, bizi düşüncelerimizin peşinde koşmak için yola koyulmaya itiyor.
Acı çekeceğiz, zor zamanlar yaşayacağız, ne var ki bunlar
geçici, iz bırakmayan dönemler olacaktır.
Ve daha sonra geriye dönüp gururla inançla bakacağız.

Kendini tehlikeye atmaktan korkan kişiye ne yazık!!
Çünkü o kişi belki de hiç düş kırıklığına uğramayacak ve peşinden koşacak bir
düşü olanlar kadar acı çekmeyecek.
Ama dönüp de arkaya baktığında (çünkü her zaman sonunda dönüp arkamıza bakarız)
yüreğinde şu sözcüklerin döküldüğünü duyacak;
"Tanrının, yaşadığın her güne ektiği mucize tohumlarını ne yaptın?
Yaradan'ın sana bağışladığı yetenekleri ne yaptın?
Hepsini bir çukura gömdün.
Çünkü onları yitirmekten korkuyordun.
İşte şimdi elinde kalan, yaşamını yitirmiş olmanın kesinliği.... "

Bu sözleri duyan kişiye ne yazık....!
Mucizelere o anda inanacak,
Ama varlığının büyülü anları geçip gitmiş olacak....

Paulo COELHO
PIEDRA IRMAĞININ KIYISINDA OTURDUM, AĞLADIM

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...