6 Ara 2007

Kürt Sorunu hızla siyasallaşıyor mu ?

Brüksel 'de gerçekleşen AB Türkiye masası istişare kurulu toplantısının ardından bu soru sorulmaya başlandı.

Ankara'da ABD parlementerlerinin Kürt kökenli milletvekilleriyle gerçekleştirdiği kahvaltı toplantısı da aynı soruları gündeme taşımıştı.

PKK terörü geçtiğimiz Nisan ayından bu yana ivme kazanırken, bir yandan da etnik bir Kürt söylemi gelişiyordu.

TBMM 'ne seçimle gelen 19 bağımsız Kürt kökenli milletvekili ve AKP içerisinde 75 Kürt kökenli milletvekiliyle birlikte düşünüldüğünde toplam 94 milletvekilinin temsil ettiği % 17 'lik bir etnik gruptan söz ediyoruz .

Türkiye 'deki bu etnik realiteyi AB ve ABD uzun bir süredir incelemektedir.

Öte yandan Türkiye'deki siyasi ve askeri hakim güçler bu konuya etnik açıdan değil , ulus-devlet modeli açısından bakarak etnik bir yaklaşımı reddetmektedirler.

Tek ulus, tek bayrak sloganıyla özellikle milliyetçi ve askeri kanatta ağırlık bulan bu siyasi tavır , giderek PKK 'nın üzerinde çalışacağı bir zemin oluşturmuştur .

Kürt kelimesini telaffuz etmek bile uzun bir süre bölücülük yapmakla eşdeğerde tutulmuştur. Türkiyedeki iktidarlar siyasi çalışmalarında 'Kürt Sorunu' na hiç bir zaman sosyopolitik açıdan ya da kültürel açıdan yaklaşmamışlardır .Kürtlerin ayrı bir dili , ayrı bir etnik kökeni ,kültürü olduğu kabul edilmek istenmemiştir .

Bugün gelinen noktada siyasi uzmanlar , AB kriterlerine göre bu konunun siyasallaşması sürecinin başladığı görüşündeler. Önümüzdeki süreç içerisinde demokratik özgürlükler ve kültürel ayrılıklar prensiplerine göre Kürtlerin farklı bir siyasi statüye doğru ilerlediğini göreceğimizi savunan siyasi yorumcuların sayısı az değil .

Ali Sarp

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...