10 Haz 2008

Anayasa Mahkemesi'nin Meşruiyeti


"Anayasa" tartışmaları yeni bir tartışma platformuna doğru kayıyor . Meşruiyet platformuna .
Seçmen de,gazeteci de bürokrat da siyaseti ve hukuğu yavaş yavaş öğrenmeye başlıyor. Sık sık sorulan fakat hiç bir tepki alınmayan soru bu kez cevaplanacak gibi görünüyor.

Tüm devlet kayıtlarında yer alan ama ,kimsenin yeterince bilmediği anayasa tarifi ve tarihçesi bir kez daha dikkatlice okunmaktadır .

Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararları sorgulamak,değiştirmeye çalışmak sanıldığı kadar kolay bir prosedürle gerçekleşmeyecek kadar hassas dengelere sahip olması nedeniyle önümüzdeki günlerde konu çok daha sıcak tartışmalara doğru kayacak gibi görünmektedir.

Türkiye'de anayasal hareketler 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır,; İlk anayasa 1876 yılında kabul edilmiştir (Kanuni Esasi).

1921 Anayasası, Kurtuluş Savaşı yıllarında çıkarılan, savaş koşulları ve gereklerinin zorunlu kıldığı kuralları içeren ikinci anayasadır.

Cumhuriyet döneminde üç anayasa çıkarılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası 1924'te, ikincisi 1961'de ve bugün yürürlükte olan üçüncüsü de 1982 yılında kabul edilmiştir.
1924'te kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasasında güçler ayrılığı ilkesine yer verilmemiştir.

Bu anayasada da, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu belirtilmiş, ancak egemenliğin kullanılması parlamentoya bırakılmıştır.

1946 yılında çok partili hayata geçiş ve 1950 yılında yapılan seçimlerde iktidara gelen partinin yasama gücünü denetimsiz kullandığı gerekçesiyle 1961 Anayasası'nda ilk kez güçler ayrılığı ilkesi benimsenip, anayasa yargısı öngörülmüş ve Anayasa Mahkemesi Anayasa'daki yerini almıştır.

Böylece, yasaların Anayasa'ya aykırı olamayacağı yolundaki hüküm işlerlik kazanmıştır.
Türkiye'de güçler ayrılığı ilkesini hayata geçiren, hukuk devleti ilkesidir. Bu ilke, devlet ve toplum yaşamında hukukun üstünlüğünü belirleyici kılmaktadır.

Yasama ve yürütme organlarında bulunan siyasi güç, hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince yargıyla sınırlanıp, dengelenir.

Yasama işlemleri ile yürütmenin eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı tutulur.
Böylece devlet yönetiminde demokrasinin sağlanıması ve korunması amaçlanmıştır. Anayasa bu düzeni sağlayıcı kurallarla donatılmıştır.
Bağlayıcı ve üstün nitelikte olan Anayasa kuralları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, yönetim ile diğer kişi ve kuruluşları bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Ayrıca normlar hiyerarşisi benimsenmiş; alt normların üst normlara aykırı olması engellenmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, yönetimi, tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar ve bu kararlar iktidar işlemlerinin meşruiyet kaynağını oluşturur.

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...