1 Mar 2013

Decadentia




 İnsanın doğayla kurduğu ilişki zaman içerisinde evrilip esas özünden koparılarak dekadans sınırlarına kadar ilerliyor.




Aubrey Beardsley, The Goncourt brothers, Joris-Karl Huysmans, Rachilde, ve Oscar Wilde. dekadansı nasıl açıklıyorlar? (1) 





Romantik ilkçağ kahramanı öldüğünde mezar taşını kalkan biçiminde oyuyorlar. Kahraman klanı uğruna kanını akıtmaktan çekinmiyor. Oysa doğanın güzellikleriyle kendilerinden geçen romantiklerin doğaya tapınmalarını durduran yeni bir anlayış çıkacaktır ortaya. Teizm. 







 Doğayı köleler marifetiyle  sömüren ilkçağ imparatorlukları aradıkları refah toplumunu yaratamadılar. Yapma ve sahte bir dünyanın kapılarını zihinlerde açmak için ayinler yaptılar.




Ayinlerde yakılarak yok edilen doğaya kimse aldırmadı. Devasa ağaçların teker teker yok edilerek savaş makinaları yapıldığı dönemlerde romantizmden söz eden artık yoktu. Büyük ve tek tanrı adına ülkeler fethediliyor güçsüz olanın kurban edildiği dekadans dönemlerine geçiş yapılıyordu. Ormanların katli uzun gemilerin yapılması daha fazla iktidar içindi. İktidar hırsı acılar getirecekti.




Güçsüz insanlar ve doğa iktidara tapan güçlülerin kurbanı olacaktı. 


Geriye kurumuş ağaçlardan heykeller yapan sanatçıların feryatları kalacaktı. 




Bilge teke bütün bu dekadansı buğlu gözlerle seyredecekti. Bu sahte dünyayı gerçek dünya diye insanlara dayatan iktidar hırsından gözleri dönmüş insanların icat ettiği envayi türlü kuram havada uçacaktı: Natüralizm, empresyonizm, sembolizm. Sahte olanı yine sahte olanla değiştiren büyük aldatmacanın adı dekadans. 


Modernizmin insana vaad ettiği refah ve özgürlük te sahteydi. İlkçağ imparatorluklarının köleleri modernitenin işçi sınıfı olarak dekadansa batıyordu. 



Doğaya tapınmayı yasaklayan ve teşvik eden  dinlerin insanlara vaad ettiği cennetlerin tasviri konusunda da büyük kargaşa içine girildi. Nasıl bir cennet olacağı hep tartışılacaktı. İnsanlar doğruyu arayacak nasıl bir cennet tahayyül ederse onu düşünmek isteyecekti. Onlara nasıl düşünmeleri gerekeceğini anlatacak masalcılar gerekiyordu.







Masalcılar doğayı taklit ederek yeni sahte dünyalar kurmaya çabaladılar. Doğadan uzaklaşan insanlar şehirlere  doluştular. Devasa şehirler kuruldu. Dağlar, ovalar, dereler, ormanlar yok edilerek barınaklar yapıldı:, barınakları ısıtmak için toprağın bağrı deşilip petrol ve kömür çıkarıldı. Dekadanslı yıllar karbon monoksit üreten şehirli tüketen insanları ortaya çıkardı. Her şeye sahip olmak isteyen karbon monoksit gaz çıkaran insanlar daha çok tahrip ettiler. 




                                                                    Geriye ne kaldı?





                                     Giderek büyüyen sahte narlar ve sahte balıklar dekadansın en belirgin örnekleri olarak menüde yerlerini aldılar. Dekadans döneminin sanatçısı sahte gerçekler kurguladı. Sahte söylenceler icat etti. Onun  icat ettiği söylencelerin doğru olduğunu iddaa eden şehir zorbaları ortaya çıktı. Zorbalar zahte nezaketlerini sundular. Güç elde ettikten sonra  da şehirlerde yaşayan işçileri biber gazıyla cezalandırdılar.






“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...