7 Kas 2007

Biraz daha Alegori

Alegorilerin söylemek istediği tek şey, anlaşılmaz olanın anlaşılmaz olduğudur.

Alegorik bir metin hiç şüphesiz metnin içindeki unsurların metnin kendisinden çıkarılarak tüm metinleri bir alegori olarak okumanın mümkün olduğu değil, aynı zamanda her okumanın kendi içinde bir alegoriye dönüştüğü ve başka okumaların hedefi haline geldiğidir.

Kendi alegorisine dönüşen yapıt asla bitmez, dini, siyasi, mitolojik, kültürel okuma biçimlerine açılır ve okuruna pek çok kapı aralar.

Simgecilik, deneyimi düşünceye, düşünceyi de bir imgeye çevirir; imge aracılığıyla anlatılan düşünce hep devinim içinde ve ulaşılmaz kalır ve her dilde anlatım bulmasına rağmen anlatılamaz olur.

Alegori ise deneyimi kavrama, kavramı da bir imgeye çevirir; kavram hep tanımlanmış ve imge aracılığıyla anlatılabilir.

Kesinlik isteyen ve arayan bir çağın ya da toplumun edebiyattan beklentilerine cevap vermek üzere geliştirilmiş bir yöntemdir alegori.

Bir belirlenemezlik, muğlaklık bilinci karşısında zihni aydınlatması, tekinsizlik ve tedirginliğe panzehir sunması beklenir. Anlaşılmazı anlaşılır kılmak, yeniden canlandırma yöntemiyle kısmen mümkündür.

Edebiyatçı, eserlerinde alegoriyi kullanmayı seçerse metni, hem kapalı ve sonlu, hem de açık uçludur.
Sonlanır ve bir yere bağlanır ama okuyanda daima devam eder, alegorik yapıt sanki yaşayan bir varlıktır .

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...