11 May 2010

Deniz Baykal



Nedense siyaset alanındaki seviye ve kalite sorunu toplumsal gerçekleri sürekli gölgelemiştir.


Önlenemeyen bir üçüncü dünya hastalığı, parti içi demokrasisini askıya aldığı gibi gerek siyasetin gerekse de devletin her kademesinde de koltuk tutanlar,yere kapananlar,salya sümük ağlayanlar,yumruk atanlar,belden aşağı vuranlar grubu üretmiştir.

Liderler cuntası yaşanan partilerin milletvekilleri,delegeleri biat edip işini kotarmakla biat etmeyip kovulmak ya da ihraç edilmek arasında bir yerde durmaktadırlar.

En basit bir konu derhal bir ölüm kalım meselesi haline gelebiliyor.

Siyaset adamları "popülist" kişiler olmaları nedeniyle geniş bir alanda çok kişilikli görünmek zorundalar. Deniz Baykal da bugüne kadar CHP 'nin çizgisinde inişli çıkışlı bir görüntü izlettirdi bize.

Onu bizim kuşak "Hizipçi" olarak tanıyor. Her şeye itiraz eden, kavgacı ve üslubu bir asker kadar sert bir politikacı. Ecevit nasıl İnönü'nün negatifi oldu ise Baykal da Ecevit 'in negatifi oldu.

Yıllar boyunca diğer parti liderleri gibi bu anti demokratik delege sistemini korumak için elinden geleni yaptı. Demirel ile başlayan bu delege tayin etme siyaseti parti sistemini ve siyasi partilerin demokratik geleneklerini çürüttü.

Deniz Baykal medyada görüntüleri kolaylıkla bulunabilen bir kasette yer alan "uygunsuz" görüntüler nedeniyle istifa ettiğini açıklıyor.

Türk medyası işi gücü bırakıp bu "Dizi Filmi" tartışmaya başlıyor.

Karısını aldatan siyaset adamıyla kocasını aldatan siyaset kadınının kurgulanmış senaryosu rating rekorları kırıyor.

Kelli felli kaleminden kan damlayan gazeteciler bu konuyu tartışıyor, yorumluyor...

Utanılacak bir şey aslında...

Bu kadar hazımsız, seviyesiz ve aldatıcı bir medya olabilir mi ?

Ülkenin sorunları dağ gibi büyürken, işsizlik, terör, sağlık sorunları, eğitim sorunları,hukuka aykırı eylemler, cinayetler, yolsuzluklar dururken "Dizi Filim Baykal " rating rekorları kırıyor görüntüsü veriliyor. Bilerek yapılıyor bu ...

Aslında konu medyayı kimin kontrol ettiğiyle alakalı , kameraları kimin nereye döndürme gücü olduğunu da anlıyoruz.

İstemesek de bize "Baykal 'ın Aşk-ı Memnusu " dizisini izlettirmek isteyen güçlerin direksiyonu ellerinde tuttuklarını da söylemek mümkün....

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...