5 Kas 2017

Eğin’in kapı tokmakları





Kadim Anadolu mimarisinin en önemli öğelerinden biri de kapılardır. Kapıların kilitleri, tokmakları ve diğer aksesuarları çok ilgi çekici metal semboller ihtiva eder. Eğin evlerinin de o yöreye özgü kapıları ve kapı aksesuarları var. Demirin döküm ya da yaprak halinde   şekiller verilerek kapı aksesuarları haline getirilmesi çok eski bir sanat.


Kapı tokmakları  kartal, kuş, yılan gibi hayvan motifleri, mitolojik figürler ; ejderha, insan ve medusa, vb. , soyut semboller, bitki motifleri, geometrik desenler de yaygın olarak kullanılan konular olmuştur.  Kapı aksesuarları kadim bir gelenek olması itibariyle Urartu krallıkları döneminden bu yana kullanılmaktadır. Örneğin Urartu’da en yaygın kapı sembolü “yılan” sembolüydü. Sembol ve figürler zaman içerisinde değişime uğramış  Müslümanlığın yayılışından sonra  kuş, ejderha ve  insan figürleri  azalmaya başlamış bir süre sonra da yok olarak yerlerini soyut geometrik  şekillere, halkalara, oval ve yuvarlak formlara bırakmışlardır.

Eğin sokaklarında yürürken konakların kapıları dikkat çekiyor. Merak uyandırıyor. Gezdiğim gördüğüm Anadolu kasabalarında kapı süslemeleri hep dikkatimi çekmiştir. Bir gün bu konuyu derinlemesine inceleme arzusu her geçen gün artıyor. Toros köylerinde, Anamas havzasında, Kula’da, Ayvalık’ta, Safranbolu’da kapı aksesuarları incelemeye değer.

Eğin kapı tokmakları konusunda bir çalışma yapan Hacettepe Fen Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Demirsoy, Eğin kapı tokmakve aksesuarlarında  ortak mistik sembolün “yılan figürü” olduğunu ileri sürüyor.[1] Bandırma kuş cennetini kuran Ord. Prof. Dr. Curt Kosswig’in Eğin’i ziyareti sonrasında aldığı notlar ve fotoğrafların incelemesi sonunda ortaya çıkan “yılan” sembolünün ne anlama geldiği konusu oldukça tartışmalı. bana kalırsa Urartu geleneği devamı.  Restore edilmiş konakların kapılarında gördüğüm kapı aksesuarı replikalarında yılan figürünü ben göremedim. Görmek de çok zor. Yılana benzer bir figürü bulmak mümkün değil öte yandan yılanın başını, bir kesitini benzetmek mümkün. Zaten Prof. Dr. Ali Demirsoy  da makalesinde bunu anlatıyor.
Kapılar genellikle dört unsurdan oluşuyor: “şak şak”, “şıkkırik”, anahtar deliği ve kilit. Bu Anadolu’nun diğer kasabalarında gördüğüm kapılarda da aynı. Değişen bu unsurların metal aksamının farklılıkları.
Şak şak kapının üzerine konan tokmağa deniyor. Bu tokmak tok ses çıkarması için kapıya temas ettiği yere bir kalın bir metal parçası  yerleştirilir. Bir çok tipi vardır. En yaygın olanı kadın eli şeklinde olandır. Aşağıdaki fotoğrafta kısa bir inceleme yapalım. Bu tokmak ve şıkkırik deseni altta sekizgen bir çember etrafında şıkkırik, üstte de tokmak görünüyor. Boynuz gibi kıvrılan süsleme altta iki başlı bir yılanla bütünleniyor.

Alttaki fotoğrafta Asım Bey’in koleksiyonundan hanım eli biçimindeki tokmaklar görünüyor. Bu kapı mekanizmaları Müslüman evleri için mi geçerliydi. Tokmakları genel olarak erkekler kullandığına göre kadın eli nasıl oluyor? Bu kısım biraz araştırma gerektiriyor. Bu tok ses kapıya bir erkeğin vurduğunu gösterirdi. O vakit kapıyı bir erkeğin açması gerekirdi. Eğer daha tiz sesli olan şıkkırik vuruluyorsa o vakit kapıyı bir kadının çaldığı varsayılır ve kapıya bir kadın bakardı. Alışılmış olan usül buydu. Hıristiyan evlerde durum neydi, bu konuda bir bilgim yok.
Eğin bölgenin en zengin kasabalarından biri olması itibariyle varlıklı tüccarların konaklarının kapıları da gösterişli olmalıydı. Yakındaki maden kasabası Divriği ise demir işçiliğinin en fazla geliştiği yerlerden biriydi. üç yüz iki yüz öncesinden kalma kapılar elimizde olmadığı için kilit mekanizmalarını, kapı aksesuarlarını bilmiyoruz. Bugün gördüğümüz kapı aksesuarları en fazla yüz yıllık.


Yukarıdaki kapıya baktığımızda iki halka (şakkırik)  ve biri kopmuş iki şak şak görüyoruz. Şakşağın alt ucu bir kabaraya denk getirilerek tok bir ses çıkarması sağlanmış. Tüm mekanizma ise iki yılanın birbirine sarılmasıyla oluşmuş bir sembole dönüştürülmüş. Veya yine Eğin’de yaygın olarak kullanılan vazolu veya vazosuz çiçekler, yapraklar, çift kulplu geniş ağızlı vazo formları olarak da okunabilir.  Ayrıca alt tarafta iki anahtar deliği görülüyor. Bu çift anahtar deliği biri kısa gidişler diğeri uzun gidişler için olmak üzere iki kilit mekanizmasına bağlı. Bu çift kilit uygulaması bir çok yerde var. Kula, Divriği, Ormana, Ibradı gibi yaygın bir coğrafyada kullanılıyor. Aslında şakşak ve şakkırik uygulaması da sadece Eğin’de değil tüm Anadolu’da yaygın.


[1] “Tarihi ve mitolojiyi yaşatan kasaba”, Kemaliye Kültür ve kalkındırma derneği yayınları:

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...