9 Mar 2008

Bahar Ülfet ve Uzlet

ERENKÖYÜ'NDE BAHAR

Cânan aramızda bir adındı,
Şîrin gibi hüsn ü âna unvan,
Bir sahile hem şerefti hem şan,
Çok kerre hayâlimizde cânan
Bir şi'ri hatırlatan kadındı.

Doğmuştu içimde tâ derinden
Yıldızları mâvi bir semânın;
Hazzıyla harâb idim edânın,
Hâlâ mütehayyilim sadânın
Gönlümde kalan akislerinden.

Mevsim iyi, kâinât iyiydi;
Yıldızlar o yanda, biz bu yanda,
Hulyâ gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.

İstanbul'un öyledir bahârı;
Bir aşk oluverdi âşinâlık...
Aylarca hayâl içinde kaldık;
Zannımca Erenköyü'nde artık
Görmez felek öyle bir bahârı

Yahya Kemal Bayatlı

DÜŞÜNCE


Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,

Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?

İnsanlar anlaşıldı. Cihânın da sırrı yok,

Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok

En tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma.

Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma!

"Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur

"Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur.

Gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını,

Bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını.

Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var?

Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar!

Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,

Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.

Yahya Kemal Bayatlı

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...