19 Şub 2008

İlk Cemre 20 Şubat


Bugün yılın ilk cemresi havaya düşüyor.
Ateş halinde kömür, yani "kor" anlamına gelen "cemre" lerin eski inanışlara göre belirli tarihlerde havaya,suya ve toprağa düştüğüne inanılır.Yine bu inanışa göre kış faslından çıkışın işaretleri olan cemrelerin düştüğü yeri ısıttığı ve bu dönemin hep fırtınalı dönemler olduğu söylenegelir .
  • Şubat 19-20 Havaya
  • Şubat 26-27 Suya
  • Mart 5-6 Toprağa

Cemrelerin başlangıcı eski kozmik inanışlarla bağlantılıdır.20 Şubat ilk cemrenin düştüğü tarih aynı zamanda güneşin balık burcuna girdiği tarihtir.Kış faslının son ayı olan bu dönem 20 Martta sona erecektir.

Değerli bilim adamı Prof.Mikdat KADIOĞLU, cemreleri bir yazısında şöyle açıklıyor :

"Cemrelerin, yılın 180 gün süren soğuk yarısı olarak ayırt edilen Kasım döneminin 100. gününden sonra, sıcaklığın yükselmesiyle ilgili gözlem birikimini, kora benzetilen bir enerji kaynağıyla açıklama düşüncesinden kaynaklandığı söylenebilir.

Eskiler seneyi Kasım (kış) ve Hızır (yaz) olmak üzere yılı ikiye ayırmışlardı. Kasım 180, Hızır 186 gündü. Kasım günleri 8 Kasım' da başlar. Kasımın kırk altısında, kırkgün anlamına gelen erbain, seksen altısında elli gün anlamına gelen hamsin girer.

Böylece kışın en soğuk zamanları sayılan doksan gün geçmiş olurdu. Kasımın 105’inde (19-20 Şubat) birinci cemre havaya; 112’sinde (26-27 Şubat) ikinci cemre suya; 119’unda (5-6 Mart, Şubatın 29 çektiği dört senede bir 5 Mars’ta) üçüncü cemre toprağa düşer. "

Bir başka kaynaktan öğrendiğimize göre bu bir tür Arap geleneğinden kaynaklanıyor :

"Arap kabileleri kışı geçirecekleri yerde, tüm çadırları birleştirerek üç bölümlü olan büyük bir çadır kuruyormuş. İlk bölümde büyük baş hayvanlar, ikinci bölümde küçük baş hayvanlar, üçüncü ve en orta bölümde insanlar yerleştirilirmiş. Her çadıra da ayrı ateş yakılırmış. 20 Şubat'ta ilk çadırdaki ateş söndürülürmüş. Buna 'birinci cemre (ateş) düştü' denilirmiş. 27 Şubat'ta küçükbaş hayvanların olduğu bölümün ateşi söndürülürmüş. Buna da 'ikinci cemre düştü', denilirmiş. 6 Mart'ta ise insanların bulunduğu bölümdeki ateş de söndürülünce üçüncü cemre düştü denilirmiş."

Temelinde tabiata ve kozmik olaylara olan korkunun yer aldığı inanışlarda sevgi, tarımsal işgücüne karşı duyulan istek, bolluğa ve refaha kavuşmak için mücadele etme düşüncesi altınçağ insanının yaşam biçimiydi.

Kozmik tanrıların etkilediği tarım ve hayvancılığa dayalı uygarlıklarda , değişik inançlardaki insanlar tarafından mevsimlerin karşılanışı belirli törenlerle yapılmıştır.

Bu yeni yılı yeni mevsimleri karşılama törenleri günümüz semai ve tabiat dinleri ve özel günleri içine de senkretize olmuştur.Bazı geleneklerin siyasî, ideolojik amaçlarla kullanıldığı günümüzde cemreler için henüz bir kuram geliştirilmemiştir.Bu dönem daha çok meteorolojik bir anlam sınırı içinde kalmıştır.

Cemrelerin 'Bahar Ayinleri ' başlangıcı olarak kutlandığı günlere ilişkin belgeler henüz ortaya konmamıştır.Bu kozmik olayların inanç coğrafyası içinde hangi ritüellerle karşılandığı konusu uygarlık tarihinin keşfedilmeye muhtaç yönlerinden kabul edilmektedir .

Cemre kavramının Arapça olması ötesinde ,Arap çöl kültürünün ötesine geçebilen ve eski Anadolu uygarlıklarına kadar uzanan bilimsel çalışmaların bir gün yapılması umuduyla .

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...