22 Tem 2007

Türkiye ve Seçimler Tablosu

Pazar, Temmuz 22. 2007

Seçim sabahı hala oyumu kime vereceğime karar verebilmiş değilim .
Kararsızım . Kararsızlar grubuna giriyorum .
Bugün Türk gazetelerinde 'Seçim Propaganda'sı dışında haberler olmalıymış.
Propaganda ne demek acaba ?

Vıkipedia 'dan bakalım :

"propaganda "yayılacak şeyler" manasına geliyordu. 1622 senesinde, 30 yıl savaşlarının başlangıcından hemen sonra, Hristiyan olmayan ülkelere gönderilen misyonerler vasıtasıyla Hristiyanlığın yayılmasını gözeten Congregatio de Propaganda Fıde(İnancı Yayma Meclisi)'ni kurdu. Kelimenin orijinal anlamı yanıltıcı bilgi anlamına gelmiyordu. Modern politik manası I. Dünya Savaşına kadar gider ve orijinali alçaltıcı bir mana içermemektedir.
Propaganda bilinen çok eskiden beri kullanılan bir yöntemdir. Livy gibi Roma İmparatorluğu yazıları Roma yandaşı propagandanın baş eserleri olarak kabul edilir. Terimin kendisi Katolik inancının yayılması ve Katolik olmayan ülkelerde kliseye ait işlerin düzenlenmesiyle görevli papalık makamı olan, İnancın Yayılması için Roma Katolik Kutsal Meclisinden (sacra congregatio christiano nomini propagando veya kısaca, propaganda fide) gelmektedir. Terimin kendisi "yayılması gereken" anlamına gelen propagand- Latince kökünden gelmektedir.
Propaganda teknikleri ilk defa 20.yy'un başında gazeteci Walter Lippman ve psikolog Edward Bernays (Sigmund Frued'un kuzeni) tarafından tanımlanmış ve bilimsel bir şekilde uygulanmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında, Lippman ve Bernays ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından görevi İngiltere yanında savaşa girmek için kamu oyunun fikrini etkilemeyi amaçlayan Creel Komisyonu'na katılmak üzere tutulmuşlardır.
Lippman ve Bernays'ın propaganda kampanyası altı ay içinde o kadar büyük anti-Alman histerisi yaratmıştıki, Amerikan iş alemini (ve diğerlerinin yanında Adolf Hitler'i de) kamu oyunu geniş boyutlu propaganda ile kontrol etme potansiyeli ile etkilemiştir. Bernays "grup zihni" ve "niyetin tasarlanması" gibi pratik propaganda çalışmalarında kullanılan tanımları ortaya atmıştır.
Mevcut Halkla ilişkiler endüstrisi Lippman ve Bernays'ın çalışmalarının direkt sonucudur ve hâlâ ABD hükümeti tarafından kullanılmaktadır. 20.yy'ın ilk yarısından sonra Bernays ve Lippman çok başarılı bir halkla ilişkiler şirketi işletmişlerdir.
II. Dünya Savaşı propagandanın bir silah olarak hem Hitler'in propagandacısı Joseph Göbels hem de İngiliz Politik Savaş İdarecisi tarafından sürekli kullanıldığı bir savaş olmuştur."

Oysa ünlü İskoç gazetesi Sunday Harald 'dan bir yazı okuyabiliriz:
"The election is a test of whether Turkey can strengthen its fragile democracy and emerge from a post-modern political crisis. Turkey's fault lines are deep, a roiling mix of secularism vs. Islamism against a backdrop of ethnic violence, rising nationalism, the Iraq war and globalisation."
Dışarıdan sorunlarımız nasıl görünüyor ? İşte karne notumuz.
Kırılgan demokrasi
Postmodern siyasi krizler
Laiklik ve islam
Etnik şiddet
Yükselen milliyetcilik
Irak şavaşı ve globalleşme
"The old secular elite, the "white Turks" of the west, is also contending with the growing power of a new middle class, conservative and religious from central and eastern Anatolia and represented by the AKP."
İskoç dostumuz böyle bakıyor tabloya:
"Yaşlı Laik beyaz Türkler Genç Anadolu Orta sınıfına karşı "
Batı esasında kendi huzurunu bozmayacak,kendi anladığı kavramlarda bir hükümeti görmekistiyor .Bu coğrafyaya da öyle bakıyor .Yüzyıllar boyunca genlerine işlemiş olan Hıristiyan düşüncesiyle bakmak istiyor dünyaya.
Oysa hümanizma temelli ,hukuk , özgürlük ve fırsat eşitliği ve kardeşlik temelinde bakması gerekmiyor mu ?
Batı basınında çıkan hiç bir yazıda dostluk ve kardeşlik tadı almadım ben . Hep o ekşi , acı ve buruk 'Öteki insanlar ' yaklaşımını hissettim.
Ne kadar yazık ..

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...