17 Nis 2007

Toplum ve Cemaat

Toplum bireylerden kurulu olduğu gibi, birey de ancak toplum içinde gerçek kimliğini bulabilir. Bu bağlamda toplum ve topluluk (cemaat) kavramları da önem kazanmaktadır.

Toplum, aralarında ilişki duygusal bağlarla değil, hukuksal düzenlemelerle kurulmuş olan bilinçli bireylerden ve aralarında karşılıklı görevler bulunan kişilerden kurulu bir toplumsal varlık olarak tarif edilir .

Topluluk (cemaat) ise, üyeleri birbirine duygusal bağlarla bağlı, duyguları ve düşünceleri bağlı oldukları topluluğun ruhu ile sınırlanmış ve o toplulukla bütünleşmiş insanların oluşturduğu bir toplumsal küme olarak tarif edilir .

Burada söz konusu olan toplumun bireyi olmak ya da bir cemaatin üyesi olmak sorunsalıdır.

Cemaatlerde olsun toplumlarda olsun insanın iradesi, bağlı olduğu örgütün iradesinin dışına çıkamaz.

Oysa birey olmak, herhangi bir otoriteye bağlı olmadan kararlarını kendi verebilmektir. Birey olmak insanın kendi olması, kendinin bilincine varması demektir. İnsanın kendi aklı, kendi deneyimleri, kendi görgüleriyle karar verebilmesi demektir.

Birey, özgür istenci ile, özgürce tavır alabilmesiyle toplumsal olaylar içinde yer alabilir. Böyle bireylerden kurulu bir toplumda insanlar artık 'kul 'olmaktan çıkmış, birer yurttaş olmuşlardır.

İşte buradaki ayırım çok önemli .Aydınlanma çağını yakalamak aslında hukukla idare edilen bir topluluğun bireyi olarak özgürce yaşayabilmektir.


Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti olma yolunda ne kadar ileri gidebildi ?


Batılı politikacıları izlerken birey olabilmiş toplumları , bizim politikacıları ve etrafında el pençe divan duran cemaat üyelerini görünce aradaki farkı daha iyi anlıyoruz .

Bakalım seçim sandığından ' cemaat' mı yoksa ,bireylerden oluşan toplumun özgür iradesi mi çıkacak ?

“Kremna (Κρεμνα)`

Uçurumun kıyısında bir Pisidia kenti. Klasik Yunanca "Uçurum" anlamına gelen (κρημνός) kelimesinden yola çıkarak adının veril...